Sosyal Medya

Makale

UmutÂ…

Havada çok güçlü bir gerginlik vardı. Gök griye boyanmıştı. Havadaki gerginliği, aşağıda yaşayan her varlık hissetmeye başlamıştı. O da bu gerginliği hissediyor ve kendisi de geriliyordu.

Gök, griliÄŸi geride bırakıp simsiyah kesilmiÅŸti. YaÄŸmur yaÄŸacak ama bir türlü yaÄŸmıyor ve gerginliÄŸi arttırdıkça arttırıyordu. Göğün siyahlığı yeri de ciddi bir ÅŸekilde karalar baÄŸlamaya itmiÅŸti. Görüş mesafesi hiç bu kadar azalmamıştı diye düşündü. DoÄŸum öncesi sancıları yansıtıyordu. Ama bir türlü doÄŸum gerçekleÅŸmediÄŸi için gerginlik insanlardan hayvanlara onlardan da bitkilere kadar sirayet ediyordu. Sanki elektrik yüklü idi her ÅŸey…

Bir ÅŸey bekleniyordu. O ÅŸey ne ola ki sorusu ise birçoÄŸunun aklından geçmiyor deÄŸildi… Bu gerilim beraberinde bir umudu da taşımıyor deÄŸildi. Derlerdi ya! ‘karanlığın en koyu zamanı aydınlığa en yakın zamandır’ diye… Böyle bir gerçekliÄŸi bu durumda daha derinden yaÅŸamak mümkün hale gelmiÅŸti, aslında…  Bir tek yaÄŸmur damlası bütün bu gerginliÄŸi bitirecek gibi görünüyordu. Mesele de tam buydu… Bir damla yaÄŸmur…

Bir çocuk, safça, ‘yeter artık, yaÄŸsın yaÄŸmur, bitsin bu karanlık ve korku dolu gerilim’… Ä°ÅŸte hala sokakta olanların yüzüne belli belirsiz bir ıslaklık vurmaya baÅŸlıyor yerini de saÄŸanak yaÄŸmura bıraktı. YaÄŸmur yaÄŸmaya baÅŸladığında gerilim de azalmaya baÅŸladı. Islaklığı ilk yüzünde hisseden çocuk büyük bir sevinç hissetmeye baÅŸladı. İçinde oluÅŸan sevinç onu umutlanmaya taşıdı. Ve umut iÅŸte yaÄŸmurun yaÄŸmasının nedeni oldu.

Gerilim, insanın hayat akışında sürekli karşılaÅŸacağı bir durumdur. Bu yüzden gerilimi ortadan kaldıracak bir umudu diri tutmanın imkânlarını elde tutmalı ki her gerilim yerini sükûnete bıraksın. Sükûnet deyip geçmeyin, kiÅŸinin varlığının anlamlı hale gelmesindeki en önemli etkendir. Sükûnet yoksa insanın yanlış yapması ve doÄŸrudan uzaklaÅŸmasının sonucu bir yabancılaÅŸmayı da içerir. Ä°ÅŸte, durum bu…

Hayatın sürekli gece ve gündüz, güneş ve ay gibi bir döngüsellik taşıdığını öğrenmeliyiz. Bu yüzden gerilim ve sekinet hali de bir döngüsellik taşır. Bu hayatın bir imtihan oluşunun da temelini izah eder.

Ä°nsan bir hiç midir? Bu hiçliÄŸin insana yüklediÄŸi karamsarlığı ne ile aÅŸabiliriz? EÄŸer bu soruları gündemimiz haline getirmezsek baÅŸka soruların peÅŸine düşmek durumunda kalabiliriz.  Ä°nsan bir ideal uÄŸruna yaratılmıştır. Bu ideal, insanı hem kendisini hem de içinde bulunduÄŸu varlık katmanlarını barış içinde yaÅŸatma idealidir. Bu yüzden varlığın musahhar kılındığı insanın nasıl bir ideal ile donatıldığını anlamak daha kolay olabilir. Ä°nsanın en büyük ideali ise özgür olması ve bu özgürlük üzerinden hayatını idame etmesini öğrenmesidir. Ä°dealini saÄŸlayacak ilkeleri bilmesi, öğrenmesi, tecrübe etmesi ve bu ilkeler üzerinden hayatını kurması ve bu ideale göre varlıkla iliÅŸki kurmasını baÅŸarmasıdır. Ä°ÅŸte bu baÅŸarı bir umudu diri tutmayı beraberinde taşıyacaktır. Tabii ki imtihana tabi tutulduÄŸunda bir gerilim yaÅŸayacaktır. Tıpkı yaÄŸmur yüklü bulutların kara bulutlara dönüşmesi gibi… Ä°nsan da kararır. Yüklüdür. Gerilim üretir. Ä°ÅŸte bu sırada umudu diri tutmalı ve idealini hatırlamalıdır.

İnsan, unuttuğunda ve hatırladığında insan olmanın neliğini yaşıyor. İnsan için hem unutmanın hem de hatırlamanın iki boyutu söz konusudur.

İnsan, kendisine yapılan kötülükleri ve yaşadığı kötü durumları unutmadan insan olmanın tadına varamayacaktır. Unutmak, onu daha iyi bir insan yapmanın anahtarıdır. Ama aynı şekilde eğer idealini unutursa insan bu sefer unutkanlık onu yabancılaştırır ve yozlaştırır. İnsanlığından çıkarak gerilim yüklü bir buluta dönüşür. Doğumu da çok sancılı olacaktır. Bu yüzden bir umudu diri tutmalıdır. Bu da ancak tövbe edebilmeyi hatırlaması sayesinde kurtulabilir.

Hatırlamak ise varlığının anlamını ve idealini zihinde tutmak ve sürekli onu taze tutmanın bir imkânıdır.  Hatırlamak, yaratıldığını ve bu yaratılış üzerinden bir Yaratıcısının varlığını hatırlaması ona bir denge ve eÅŸitliÄŸi hatırlatıcı olur. Denge ve eÅŸitlik insan olmanın temelini oluÅŸturur. Varlıkla eÅŸit oluÅŸunu kabul ediÅŸ, varlıkla doÄŸru ve sahici bir iliÅŸki kurmanın imkânını oluÅŸturur. EÅŸitliÄŸi kabullenen bir kiÅŸilik, doÄŸal olarak kibir ve üstünlük gibi bazı olumsuz hasletlere duçar olmaktan kurtulur. Ama aynı zamanda kötülüğü hatırlamak, bir zulmü hatırlamak, kendisine yönelik bir suçlamayı hatırlamak, bir yakının ölümünü sürekli hatırda tutmak ise kiÅŸinin kiÅŸiliÄŸini ciddi bir ÅŸekilde etkileyerek insanlığından uzaklaÅŸmasına neden olacaktır.  Demek ki unutmak ve hatırlamak insanı insan kılacak en önemli hasletleridir. Yeter ki doÄŸru bir ÅŸekilde insan bunu kullanmayı öğrensin…

Saflığını koruyan bir umut, karanlığın ortadan kaldırılmasının anahtarıdır. Her türlü kötülük, ortadan kaldırılması düşünülemeyen bir kötülük bile umudu saflıkla buluşturan insan ve insan toplulukları azlıklarına bakılmadan zaferi tadacak bir güce ve desteğe sahip olacaklardır.

İnsan, iman eden bir varlık olarak umudu da diri tutmayı öğrenir. İman, en temelde Yaratıcıya güven duyma halidir. Bu güvenin gücü ve yoğunluğu beraberinde umudu diri tutacaktır. Çünkü iman insan için en büyük imkândır. İman eden kişi için imkânsız diye bir şey yoktur. Mucize bu yüzden iman edenlerin buluştuğu doğaüstü olaylar olarak kabul edilir.

Tam yok olacağı bir durumda iken umuda tutunan kiÅŸinin anlaşılmayan bir ÅŸekilde kurtuluÅŸa ermesi de buna en önemli delildir. Peygamberlerin varlığı, peygamberlere olan imanın yeni bir sosyal yaÅŸam kurabilmesi ve kiÅŸiliklerin kuruluÅŸunu temin ediÅŸi de bu çerçevede ele alınmalıdır. Ä°nsan, hep bir umut etrafında olup biten ÅŸeydir. Cennete gideceÄŸine inanmayan bir kiÅŸinin cennete gitmesi diye bir ÅŸey söz konusu olamaz…

Her doÄŸan çocuk bir umut olur. Ve doÄŸumu esnasında aileden baÅŸlayarak çerçevesini aÅŸarak umudu çoÄŸaltarak sevinci büyütür. Her an bir doÄŸum olabilmektedir, her doÄŸum bir umudu taşıyor, umut ise hep insana sevinci taşır. Sevinç ise insanı umutlu olmaya yöneltir. Ä°ÅŸte bu döngüsel tepkimedir ki insanı, idealini yaÅŸayacağı bir zemine kavuÅŸturur…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.